Popüler mesajlaşma uygulaması Telegram, son zamanlarda güvenlik ve gizlilik konusunda ciddi eleştirilerin hedefi haline gelmiş durumda… Johns Hopkins Üniversitesi’nden kriptografi uzmanı Profesör Matthew Green, Telegram’ın ‘şifreli mesajlaşma uygulaması’ olarak tanımlanmasının kullanıcıları yanılttığını iddia ediyor.
Telegram üzerindeki şüpheler devam ediyor
Green’in açıklamalarına göre, Telegram varsayılan olarak uçtan uca şifreleme kullanmıyor. Kullanıcıların özel sohbetlerini şifrelemek için manuel olarak ‘Gizli Sohbet’ özelliğini etkinleştirmeleri gerekiyor. Ayrıca, grup sohbetlerinde hiçbir şekilde uçtan uca şifreleme mevcut değil.
Uzmanlar, bu durumun Telegram’ın kullanıcı mesajlarının içeriğini görebilmesine ve kaydetmesine olanak tanıdığını belirtiyor. Bu da özellikle gizlilik konusunda hassas olan kullanıcılar için ciddi bir risk oluşturmasının yanı sıra, Telegram’ın diğer mesajlaşma uygulamalarından ayrılan özelliğinin aslında çok da güvenilir olmadığını ortaya koyuyor.
Telegram CEO’su Pavel Durov’un platformu ‘güvenli mesajlaşma uygulaması’ olarak pazarlamaya devam etmesi de eleştirilerin odağında yer alıyor. Green, uygulamanın yıllardır bu konuda iyileştirme yapmamasını ve hatta diğer şifreli mesajlaşma uygulamalarını eleştirmesini kötü niyetli bulduğunu belirtti.
Uygulamanın kullandığı şifreleme protokolü de uzmanlar tarafından sorgulanmaya başlandı. Telegram’ın kendine özgü ‘MTProto 2.0’ adlı bir protokol kullanması ve bunun standart dışı özellikleri, güvenlik açısından endişe yaratıyor.
Profesör Green, kullanıcıların sadece mesaj içeriklerinin değil, kimin kiminle ne zaman konuştuğu gibi meta verilerin de gizliliğine dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Bu tür bilgiler, şifreleme kullanılsa bile genellikle korunmuyor ve servis sağlayıcılar tarafından erişilebilir durumda oluyor.
Uzmanlar, kullanıcılara mesajlaşma uygulamalarını seçerken daha dikkatli olmalarını ve varsayılan olarak uçtan uca şifreleme sunan alternatifleri değerlendirmelerini öneriyor. Gizlilik ve güvenlik konusunda artan endişeler, dijital iletişimde kullanıcıların daha bilinçli tercihler yapmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı ihmal etmeyin.
Share this post!