Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Erzurum’da yaşanan gerginliğe ilişkin, “Erzurum’daki olayı hiç doğru bulmuyorum, tasvip etmiyorum. Bu eylem Erzurum’a mal edilemez. Fakat buradan bir mağduriyet oluşturulmaya çalışılması da doğru değil.” dedi.
AK Parti İstanbul milletvekili adayı Kurum, Habertürk’te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İstanbul’da yoğun bir şekilde seçim çalışmalarını yürüttüğünü aktaran Kurum, insanların eser ve hizmetlere baktığını, bunun karşılığında siyasi tercihini yaptığını söyledi.
Kurum, vatandaşın iyi ile kötüyü, çalışan ile çalışmayanı ayırt ettiğini vurgulayarak, “Kendi illeri dışında her işle meşguller. Vatandaş, liyakat sahibi yapıyla ehliyetsizliği çok rahat bir şekilde ayırt edebiliyor. Metroya temel atmışız, gelmişler hafriyat doldurmuşlar. Çekmeköy’e kavşak yapılacak, yıllardır bekletiliyor. Niye yapılmadı? İBB’nin yükümlülüğü var. Altyapıyı kendisinin getirmesi lazım. Kabul etmiş, imzalamış. Ne hikmetse o hizmet yapılmıyor. Sonra dönüp, dolaşıp o hizmeti biz yapmak zorunda kalıyoruz. Kendisi İstanbul dışındaki toplantı ve organizasyonlarda. Sen neredesin? Afette, selde yok. Hep bahane. Biz neyi engellemişiz? Neyi yaptırmamışız, bir tane örnek göstersinler.” ifadelerini kullandı.
“Önceliğimiz şu anda 14 Mayıs seçimleri”
Kurum, milletin koalisyon döneminin problemlerini bizzat yaşayarak gördüğünü dile getirerek, “Devleti de milletimizi de koruyacağız. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini yapmışız. Her şey kusursuz mu? Değil tabii ki. Sorunlar var. Fakat halk, ‘Sorunları yine AK Parti çözer.’ diyor. Vatandaşımız istikrar istiyor. Bunu sahada gözlemliyorum. Devleti de milletimizi de koruduğumuzu görüyorlar.” dedi.
Önceliklerinin 14 Mayıs seçimleri olduğunun altını çizen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yerel seçim değil. Konuyu yerel seçime getirmek bugünkü öncelikler çerçevesinde yanlış olur diye düşünüyorum. Önceliğimiz şu anda 14 Mayıs seçimleri ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden Türkiye ve mazlum coğrafyalar için 21 yıllık başarı hikayesini taçlandırmasıdır. Ardından yerel seçimleri konuşacağız. Biz, o masanın etrafındaki muhalefet gibi hesaplar yaparsak, gelecek kaygısı içerisine düşersek yanlış yaparız. Bizim için makamlar, mevkiler önemli olmadı. Göreceksiniz İstanbul’da ve Türkiye genelinde bu işin eser ve hizmetle yapıldığını milletimiz sandıkta gösterecek. İstanbul özelinde de bunu net bir şekilde göreceğiz.”
“Erzurum’daki olayı doğru bulmuyoruz”
Bakan Kurum, Erzurum’da yaşanan gerginliğe değinerek, “Erzurum’daki olayı hiç doğru bulmuyorum, tasvip etmiyorum. Sonuçta demokrasi şöleni, millet sandığa iradesini yansıtacak. Saygı çerçevesi içerisinde, kişilik haklarına dokunmadan herkes siyasetini yapmalıdır. Burada sözlü veya fiili herhangi bir hareketin ne bize ne de muhalefete yapılmasını doğru bulmuyorum. Erzurum konusu, Erzurumlu kardeşlerimizin dışında gelişen bir olay. 200-300 kişinin bir eylemi. Bu eylem, Erzurum’a mal edilemez. Erzurum her zaman bu ülkenin yanında oldu. Milli mücadelenin şehridir. Fakat buradan bir mağduriyet oluşturulmaya çalışılması da doğru değil. Bütün personeline mesaj at, havalimanına gelsin, orada miting yap, nedir bu?” değerlendirmesinde bulundu.
“Cumhurbaşkanımıza büyük güven var”
Kurum, enflasyonun düşüşe geçtiğini belirterek,”Şu an enflasyonumuz düşüyor ve daha da düşecek. Emin olun, 14 Mayıs’ta tüm dünya istikrarı ve güveni görsün, enflasyonun nasıl düşeceğini göreceğiz. 21 yıldır bu işleri yapan bir lider ve Cumhur İttifakı var. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu milletin gerçekten sevgisi var. Anneler, babalar, teyzeler, çocuklar oradaydı. Bizim hilalimizi kıran o Fransız, Alman gazeteleri iki gün sonra ‘Bu görsel bir şov.’ diyor. ‘Erdoğan’a destek vermesi şaşırtıcıdır.’ diyor. Bu aşk, sevda, Sayın Cumhurbaşkanımıza itimat, güven. Öyle sosyal medyayla, algıyla olmuyor. Milletle beraber oluyor bu işler.” diye konuştu.
“Bölgede 142 bin konutun inşası başladı”
Deprem bölgesinde konut yapımının devam ettiğini aktaran Kurum, “Biz buradayız ama aklımız ve gönlümüz deprem bölgesinde. Bakan yardımcılarımız sürekli gidip geliyorlar. 142 bin konutun inşası başladı. 650 bin konutu vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.” dedi.
Kurum, kentsel dönüşüm konusunda büyük bir mesafe kaydettiklerine vurgu yaparak, “Biz kentsel dönüşüm başlattığımızda, muhalefet vatandaşın kafasını karıştırmak için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Bu işin siyaseti olmaz. ‘Ülkenin milli güvenlik meselesi.’ diyoruz. Nüfusun beşte biri İstanbul’da yaşıyor. Gelirimizin yüzde 50’sinden fazlası İstanbul kaynaklı. Şimdi çıkıp, ‘Baharlar gelecek.’ diyorsunuz. 4 yılda Ankara, İstanbul ve İzmir’de baharı gösterememişsin, bu millet inanır mı sana?” şeklinde konuştu.
“Yarısı Bizden” kampanyası yüzyılın dönüşüm kampanyasıdır”
Bakan Kurum, “Yarısı Bizden” kampanyasının dünya şehircilik tarihine geçecek bir proje olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“26 Nisan itibarıyla ‘Yarısı Bizden’ başvuruları alıyoruz. 31 Mayıs’a kadar başvuru yapılabilecek. Bu, yüzyılın dönüşüm kampanyasıdır. Bununla dönüşemeyeceksek eğer hiçbir şekilde dönüşemeyiz. Vatandaşlarımız e-devlet üzerinden başvuru yapabiliyor. Herhangi ücret almıyoruz. Protokolümüzü yapıp, projemizi çizip, ruhsatımızı alıyoruz. TOKİ en geç 2 yılda inşaatı tamamlıyor. Bu süreçte kira ve taşınma yardımı yapıyoruz. 10 yıl vadede evine sahip oluyor. Bu kapsamda 200 bin konutu değiştiriyoruz. Başvuru süresini gelen taleple birlikte yeniden değerlendireceğiz. Acil olan yapıların tamamını dönüştürmek istiyoruz.”
Kurum, kentsel dönüşümün tek taraflı bir iş olmadığını, herkesin bir tarafından tutması gerektiğini ifade ederek, ülkede 6,7 milyon riskli konut bulunduğunu söyledi.
İstanbul Boğazı’ndaki yapılara da düzenleme getireceklerini aktaran Kurum, “Oralarda da riskli binalar var. Vatandaşlarımız çivi bile çakamıyor. Bu düzenlemeleri de yapacağız. Hep birlikte el ele verelim, İstanbul’u dönüştürelim istiyoruz. Herkesin güvenle yaşadığı İstanbul olsun istiyoruz.” diye konuştu.
Bakan Kurum, ev sahibinin maksimum yapabileceği kira artışının yüzde 43 olduğunu belirterek, yeni yapılan konutlar ve enflasyonda meydana gelen düşüşle kira ve konut fiyatlarının normalleşeceğini ve konutu yatırım aracı olmaktan çıkaracaklarını kaydetti.
